Yangında şehit olan Eren Arslan’ın babası: “Yıllardır can kurtardı, kendini kurtaramadı”

Eskişehir‘in Seyitgazi ilçesinde çıkan orman yangınında zıt esen rüzgar ile alevlerin içinde kalarak şehit olan Bayram Eren Arslan‘ın babası Güler Arslan, “Gerçekten çok çalıştı vatan için, ormanlar için, insan kurtarmak için çok çalıştı. En son koyun kurtarmaya gitti, insan kurtardı. Adıyaman’da aylarca kaldı, Hatay’da kaldı lakin kendini kurtaramadı oğlum” dedi.

Eskişehir‘in Seyitgazi ilçesinde çıkan ve Afyonkarahisar’a sıçrayan yangında Arama Kurtarma Derneği (AKUT) gönüllüsü Bayram Eren Arslan (23) de şehit olmuştu. Dün Ankara’daki Ahmet Hamdi Akeski Camii’nde düzenlenen merasimle son seyahatine uğurlanan Eren Arslan’ın babası Güler Arslan, taziye evinde İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaşadıklarını anlattı.

“Koyun kurtardı, insan kurtardı ancak kendini kurtaramadı oğlum”

Endüstri mühendisi olan oğlunun Türk Hava Kurumu’nda çalıştığını, tıpkı vakitte yaklaşık 15 yıldır AKUT’ta istekli olduğunu belirten Güler Arslan, “Dün telefonuma, hiçbir şeye bakamadım. Sabah biraz haberleri izledim, toplumsal medyaya baktım. O kadar vatanı, milleti için hassas insanlarımız var ki, o kadar hoş yorumlar, paylaşımlar yapmışlar ki. Benim oğlum ne kadar çok vatanına, milletine, ormanına, ağaçlarına aşık birisiyse, arkadaşları da Eren’e aşık birileri. Sahiden çok çalıştı vatan için, ormanlar için, insan kurtarmak için çok çalıştı. AKUT vazifelisiydi, yıllardır AKUT’ta eğitim aldı. Her dakika AKUT’ta bir yere gidiyordu, her saniye AKUT’taki ağabeylerden misyon gelecek, telefon gelecek, şuraya gideceğim diye bizi arıyordu. Baba şuraya gideceğim, baba buraya gideceğim, bu sefer aramadı. Yangına gideceğini söylemedi, arkadaşlarına da söylememiş. Bursa’da, Bolu’da, Ankara’nın etrafında ne kaybolduysa gidip arıyordu. Kedi kaçıyordu, hayvan kaçıyordu. En son koyun kurtarmaya gitti, insan kurtardı. Adıyaman’da aylarca kaldı, Hatay’da kaldı ancak kendini kurtaramadı oğlum. Zıt rüzgar esmiş. Vatanına, milletine aşık birisiydi. Yangın alanında araçla kaçmaya çalışıyorlar. 8-10 kişi bir tarafa gidiyor, o taraftan rüzgar aykırı esiyor ve yangının ortasında kalıyorlar. 2 kişi farklı istikamete gidiyor, onlar kurtuluyor lakin bizimkiler kurtulamıyor” tabirlerini kullandı.

“İnsanlarımız biraz hassas olsa ne insan ölür ne ormanlarımız yanar”

Gözyaşları içerisinde haberi nasıl aldığını anlatan Güler Arslan, “Akşam kızım aradı, ‘Ağabeyime ulaşamıyoruz’ diye. Nereye gittiğini sordum, Eskişehir’e yangına gittiğini söyledi. Eskişehir’deki, Afyon’daki ve Ankara’daki AFAD’ı aradım, bilgi vermediler. Hastanelere baktım, yaralıları buldum lakin şehitleri bulamadım. Aslında medyanın içerisindeyiz, onları aradım haber gelir diye. Onlara da haber gelmiş lakin bana söyleyememişler. Konuta gelip söylediler, haberi o denli aldım. Duyarsız vatandaşlar var. Bir trafik kazası oluyor, araştırıyorsun yüzde 95’i insan yanlışından kaynaklanıyor. Bir orman yangını oluyor, araştırıyorsun yüzde 95’i insan kusurundan. Bizim insanlarımız biraz hassas olsa bu kadar ne insan ölür, ne trafik kazası olur ne de ormanlarımız yanar. Biz uyarıyoruz lakin yapan yok. Dışarı izmarit atan, ormanda mangal yakanlar. Ondan sonra evlatlarımız gittikten sonra aklımız başımıza geliyor. Maalesef insanımızı uyaramıyorsunuz. Yeniden sigara izmariti atacaklar, tekrar ormanlarımız yanacak, yeniden şehitlerimizi vereceğiz, ben biliyorum” diye konuştu. – ANKARA

About The Author

admin

See author's posts